16 Aralık 2008 Salı

yaşasın ssk

Sabah 10da psikoterapi randevum vardı. Erken kalkıp gözlerimi şişirmek istemediğimden saat 8.20 gibi uyandım. Evden çıkıp hastaneye ulaştığımda 9u birkaç dakika geçiyordu. İçeri girdim ve kertenkele kuyruğu gibi olan sırayı görünce alçak sesle 'huaah' dedim. Herneyse, sıraya girdim ve beklemeye başladım. Telefonumun kulaklıklarından gelen böğürtü sesini bir hönkürme sesi bastırınca resmen zıpladım. Gri saçlı bir amca, başka bir amcaya aralıksız bir şekilde bağırıp hakaret ediyordu. Olaya müdahale etmeye çalışan teyzeye de 'sus be kadın sen kimsin de karışıyosun sanane be' diye böğürdü. Teyze ağlayacak gibi oldu, sonra sırasından çıkıp gitti. Arkamdaki çocuklu teyze 'bak bak bak kuyruk insanı nasıl da sinirlendiriyo' dedi. önümdeki teyze de 'ee zor tabi' diye onu onayladı. Ben de ortama uyum sağlamak için 'gençlik nereye gidiyor' konseptindeki yüz ifademe büründüm. Uzun bir bekleyişten sonra sıra bana geldi. Görevli kadına gideceğim bölümü söyledim. 'Randevun var mı cicim' dedi. 'Var' dedim. 'Peki canım' dedi ve sağlık karnemi geri verdi. Bu anlamsız diyalogtan daha anlamsız olan insanların arasından koşarak uzaklaştım. Acilin hemen yanındaki bölüme gidip oturdum ve beklemeye başladım. Yanımda burnunda piercing olan ve yanında aşırı derecede yaşlı durduğum bir kız oturuyordu. Ben sağa sola bakınırken kızın da benim saçlarıma baktığını farkettim. Soluma dönüp kıza bakınca gözgöze geldik ve kız hemen kafasını çevirdi. Bugün olan hiçbir şeye anlam veremiyordum. Uzun süre bekledik. Sonra kızın beyaz Converse ayakkabılarının üzerine tükenmez kalemle yazılmış bir 'oh shit!' yazısı gördüm. Durup dururken gülen bir deli olduğum düşünülmesin diye telefonuma gelen bir mesaja kıkırdıyormuş gibi yaptım. Sonra benim sıram geldi işte, içeri girdim. Şöyle böyle diye anlatmaya başladım. Psikolog abla dedi ki 'sen tiyatroya kaydol'. 'Bakarız' dedim. Daha sonra (öğleden sonra 1.30da geldi kayıtçı teyzeler) ilaç yazdırmam için beni sevkettiği psikiyatri bölümünden sıra almak için tekrar o tuhaf yerde beklemeye başladım. Neyse ki bu kez çok kalabalık değildi de sinirden delirmeme gerek kalmadı. Üst kata çıkıp yine bekledim. Yaklaşık 45 dk sonra sıra bana geldi ve gidip işimi hallettim. Çıktığımda tekrar alt kattaki bölüme uğradım. Bişeyler anlattı. 'Tamam' dedim. Hastaneden çıktığımda 4e çeyrek vardı. Sonra evime geldim. Hayat çok acımasız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder